About lezzetperisi

Posts by lezzetperisi:

0

Londra Müzeler Rehberi

Posted by lezzetperisi on 28 Eylül 2016 in Neredeydim.. |

Self Balancing Scooter
Self Balancing Scooter Sale

Londra gezimize müzeler ile devam ediyoruz.  Londra pahalı bir şehir olmasına karşın Mademe Tussaud’s dışındaki aşağıda listeleyeceğim tüm müzelere giriş ücretsiz. Eğer isterseniz bağış yapabileceğiz kumbaralar var. Ben, kendime göre yaptığım önem sırasını yazacağım tabi ki de seçim sizin. Eğer vaktiniz varsa ben hepsini gezmenizi, insanlığın nerelerden nerelere geldiğine tanıklık etmenizi tavsiye ederim.

1. Britanya Müzesi (British Museum) ; Müzeye Central Metro istasyonunun Tottenham Court Road veya Holborn istasyonlarından ulaşabilirsiniz. Diğer tüm müzeler gibi ziyaret saatleri 10:00 ile 17:30 arasında. Sadece cuma akşamları biraz daha geç kapanıyor. Dünyanın pek çok yerinden ve medeniyetinden toplanmış her biri harikulade milyonlarca eser var.Toplanmış kısmına  takılmayacaksınız. Her birini titizlikle bir araya getirmişler ve koruyorlar. Bu açıdan baktığınız zaman kesinlikle övgüyü hak ediyor. Ben 2 günde gezebildim. En sevdiğim bölümler ise Mısır, Antik Yunan, Antik Roma ve Saatler oldu.

Tabi aşağıdaki eseri de paylaşmadan edemeyeceğim. Görünce epey gülümsemiştim. Lisedeyken saçlarımı kalem ile topladığım zaman bana hayret ederlerdi. Buyrunuz efendim insanlık tarihinin en başından beri kadınlar bu yöntemi kullanıyormuş. Reankarnasyona inanasım gelmiyor değil.

Ve bu harika parça da Pers İmparatorluğu döneminde (Milattan önce 5 ve 6. yüzyıllar arasında) kullanılmış gümüş şaraplık. Erzincan, Altıntepe yakınlarından getirilmiş.

2. Doğal Tarihi Müzesi (Natural History Museum) ; Müze Bilim Müzesi ve Victoria Ve Albert Müzesi ile aynı bölgede. Vaktiniz kısıtlı ise Bilim Müzesi ve Doğal Tarihi Müzesini aynı günde gezebilirsiniz ancak Victoria ve Albert için apayrı bir gün ayırmanızı tavsiye ederim.

Doğal Tarihi Müzesi kırmızı, yeşil, mavi ve turuncu olmak üzere 4 ayrı zondan oluşuyor. Kırmızı zonda dünyanın merkezine yolculuk ediyorsunuz. Giriş muhteşem. Yukarıda sizi bir deprem similatörü karşılıyor. Platforma çıktığınızda depremi iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ve sonra buyrun insanlık tarihini ve dünyanın oluşumunu incelemeye.

Yeşil zonda dünyanın evrimine tanık olacaksınız. Bu bölümde Britanya’da bulunmuş fosiller, kuşlar ve farklı yaşam formları var. Turuncu zon ise Darvin’e ayrılmış. Ama bir mavi zon var ki benim en sevdiğim bölüm. Dinazorlar, memeli hayvanlar, deniz canlıları ve insan biyolojisine dair her şeyi bu bölümde bulabilirsiniz.

Bilim Müzesi (Science Museum) ; Sanayi devriminden bu yana bilim ve teknoljinin gelişimini izleyeceğiniz bu müze de kesinlikle gezilmesi gereken müzelerden biri. Özellikle çocuğunuzla seyahat ediyorsanız bu müzeden kesinlikle çok hoşlanacaktır.  Uçaklar , arabalar ve buharlı makineler her ne kadar albenili olsa da elbette benim ilgi alanım uzay, tıp ve biyoteknoloji.

Mesela aşağıda resmini göreceğiniz 1955 yılında Fransa’dan ithal edilmiş ilk jenerasyon diyaliz makinası. Yanındaki ise domuza ait insülin hormonu zinciri ki bu buluş insan insülini üretimine yardımcı oldu. Alttaki resim ise 1971 yılına ait yani benden 6 yaş büyük bir “Brain Scanner” beyin MR’ı.

Victoria ve Albert Müzesi (Victoria and Albert Museum) ; Dünyanın en büyük dekoratif sanat ve tasarım müzesine hoşgeldiniz. Tablolar, resimler, mücevherler , heykeller 16. ve 18. yy arası Avrupa, Orta doğu ve daha birçok kolleksiyonu içinde bulunduran,  ismi Prens Albert ve Kraliçe Victoria’dan gelen bu müze için kesinlikle dolu dolu bir gün ayırmalısınız.

Londra Müzesi (London Museum) ; Eski taş çağından başlayarak günümüze kadar Londra’nın tarihi ve gelişimi ile ilgili bilgiler veren müzedir. Aynı zamanda St.Paul Katedral’ine de çok yakın. Aynı gün içerisinde hem katedrali hem müzeyi hem de Barbician ‘ı gezebilirsiniz. Müzeye Central hattının St.Paul istasyonunda inerek kolayca ulaşabilirsiniz. Ve yine geldik mi reankarnasyona.. Eğer reankarnasyon var ise ben Londra’da yaşamış ve o alttaki elbiseyi giymiş olmalıyım.

Madame Tussaud’s Museum ; Lonradaki tek ücretli müze ama kesinlikle gittiğinize değecek. Gitmeden önce mutlaka kampanyalarına bakın. Giriş 26 Sterlin olmasına rağmen biz biletimizi London Eye ‘dan alıp (26 Sterlin) , üstüne bir de London Aquaryum (20 Sterlin) bileti ile birlikte 3 ‘lü alınca 50 Sterlin ödedik. Eğer başka ülkede akvaryum gezdiyseniz ki ben Antalya Akvaryum’a gitmiştim, size de çok küçük ve gereksiz gelecek. Eğer böyle bir kampanya varsa siz nehir turunu seçin derim.  Yok ama çocuğunuz ile birlikte gittiyseniz ve henüz akvaryum gezmediyseniz değer. Müzeye Gri renkli Jubilee hattının Baker Street istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Böylece müzeye doğru giderken Sherlock Holmes’un heykelinin de önünden geçeceksiniz. Bir küçük tavsiye daha bu caddedeki hediyelik eşya dükkanları hem çeşit açısından zengin hem de fiyat olarak epey uygun.

National Gallery ; 2300 ‘den fazla esere ev sahipliği yapan National Gallery, Londra’nın en ünlü meydanlarından biri olan Trafalgar Meydanı’nda. Vaktiniz varsa mutlaka uğramalısınız. Tüm salonları gezmeseniz bile en azından Da Vinci, Raphael, Michaelangelo, Van Gogh ve Monet salonlarına bir göz atın derim.

Trafalgar Meydanı

Monet

 

0

Londra

Posted by lezzetperisi on 22 Eylül 2016 in Neredeydim.. |

Share “Londra’dan bıkmak hayattan bıkmaktır, Londra’da hayatın sunabildiği herşey mevcuttur.” demiş ünlü İngiliz yazar ve sözlük bilimci Samuel Johnson. Yaşayınca anlıyorsunuz gerçekliğini. Öyle gezip gelinecek bir şehir değil Londra. Bir yaşam tarzı, bir kültür, sizi kendine koşulsuz aşık edecek bir sevgili.. Prag’dan döndükten sonra ki yazımda “Prag’dan geçmedim ben, Prag’ı yaşadım” yazmıştım. Evet yaşadım da! […]

0

Panzerotti

Posted by lezzetperisi on 24 Nisan 2016 in Hamur İşleri ve Börekler |

Share O nefis bir İtalyan! İtalya’dan geldiğimden beri sürekli aklımdaydı. Fırsat kolluyordum yapabilmek için ancak son birkaç haftadır tüm hafta sonları yoğun olunca yapmak bu haftaya kaldı. Nisan ayı ile birlikte biz İzmirliler yazlıkları açmaya başlarız. Temizlikler yapılır, mangallar yenilenir,  teraslar mangala hazırlanır.  Cumartesi gecelerinin vazgeçilmezidir anason kokulu sofralar, zeytinyağlı mezeler, mangalda balıklar. Sofrada edilen […]

0

Bumerang Deneyim Günleri İzmirli Blogger’ları Restoran Haftasında Buluşturdu..

Posted by lezzetperisi on 14 Nisan 2016 in Bumerang Deneyim Günleri |

Share Biz blogger’lerın en büyük destekçisi Bumerang , Restoran Haftası kapsamında Bumerang Deneyim Günleri’nden bir yenisini daha İzmir Alsancak Midpoint’te gerçekleştirdi ve sınırlı sayıda bloggerın katıldığı gecede, hoş sohbetler eşliğinde sokak lezzetleri tadıldı. Bumerang ekibi yöneticileri sevgili Hilal Meriç ve Ahmet Erten’nin ev sahipliği yaptığı gece de Hürriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Deniz Sipahi ve […]

0

Milano’da Mutlaka Yapılması Gerekenler..

Posted by lezzetperisi on 10 Nisan 2016 in Lezzetperisinden tarifler, Neredeydim.. |

Share Milano’yu gezmek için size dolu dolu 2 gün yetecektir Milano’da gezilecek yerler için linke tıklayarak  Jolly Tur Blogdaki yazımı inceleyebilirsiniz ama Milano’da yapılacaklar için asla 2 gün yetmez. Yapmadan dönmeyin diyeceğim öyle çok şey var ki. Mesela aperetivoları var. Saat 18:30 ve 21:30 arası yalnızca içkiye para ödüyorsunuz nefis yiyecekler yanında ikram. Demişken..Vittoria Emanuel’in terasında […]

0

Çiçek Poğaça

Posted by lezzetperisi on 11 Ocak 2016 in Lezzetperisinden tarifler |

Share Hayat işaretler gösterir fark edebildiğimiz zamanlarda değerlendirdiğimiz.. Bazen bir kitabın satırlarında, bazen dinlediğimiz bir şarkı sözünde, umudunuzu en kaybettiğiniz anda, bazen geç kaldığınıza söylenirken, bazen aynı sapaktan 2 kez yanlış dönüp kendinize kızmak yerine gülümseyip var bunda bir hayır derken arabanızın üstünden uçup giden leyleği gördüğünüzde. Gecenin kim bilir hangi vaktiydi, kalorifere üşüyen ayaklarımı, […]

2

Kahveli Portakal Likörü

Posted by lezzetperisi on 05 Aralık 2015 in İçecekler |

Share Bir gülen yüz yaptım önce, içenler bütün yıl gülsün diye. İçlerini kahve ile süsledim, hatırı bol olsun diye En kırmızı pakette aldım kahveyi, aşkla dolsunlar diye. Üzerine keyif üstüne keyif döktüm, bol bol eğlensinler diye. Ve şimdilik ağzını sıkıca kapayıp uykuya bıraktım. Dilekler büyüsün gerçekleşsin diye. Henüz olmadan da paylaştım bu kez, sizler de […]

0

Prag Sokak Lezzetleri ve Cafeler

Posted by lezzetperisi on 30 Kasım 2015 in Lezzetperisinden tarifler, Neredeydim.. |

Share Gezdiğim yerleri uzun uzun anlatabilirim de  hani şunu da yedim tavsiye ederim nefisti diyebileceğim hiç bir şey olmadı malesef. Bir de zaten eti çok yağsız sevdiğim için sokaklarda, özellikle de Old Town Meydanın da  yapılan domuz eti çevirmelerinin kokusu bana çok ağır geldi. biraz da bu sebeple biraz iştahsızdım hep en bildiğim şeyleri yemeye […]

Copyright © 2010-2024 LEZZET KAHVESİNE HOŞ GELDİNİZ All rights reserved.
This site is using the Desk Mess Mirrored theme, v2.5, from BuyNowShop.com.